Kırmızı mı beyaz mı? Hangi yemekle? Ve iklim değişikliği şarap yetiştiriciliğini ve trendleri nasıl etkiliyor? METRO AG'de Kendi Markaları bölümünde Şarap Küresel Tedarik Müdürü olan Clara Richert (30), sadece 500 şişe şaraba sahip değil. Kendisi eğitimli bir şarap uzmanı - ve MPULSE'a gerçekten neyin önemli olduğunu anlattı.
İkisi de, tamamen duruma göre değişir. 😀
Genelleme yapmak istemem ama kırmızı şarap daha fazla lezzet ve yapıya sahip olduğu için et yemekleriyle mükemmel gider - ama yine de profile bağlı. Beyaz şarap ise daha hafif ve genellikle daha meyvemsi olduğu için sadece yudumlamak için içmeyi seviyorum - bu yüzden yazın kırmızı şaraptan daha iyi gidiyor. Köpüklü şarap ise yemekten önce ve sonra iyi bir başlangıç ya da bitiş.
Aslında üç tane var: biri evde, biri ailemin evinde ve üçüncüsü de kayınvalidemin evinde. Toplamda yaklaşık 500 şişem var. Koronavirüs döneminde, toplamak için daha fazla zamanım olduğu için 600 civarında bile vardı. İzini kaybetmemek için bir Excel listesi bile tuttum 😀
16 yaşındaydım ve şarap hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bir arkadaşım beni Strasbourg'da bir şarap barında şarap tadımıyla tanıştırdı. Sommelier süper yetenekli ve hevesliydi ve atmosfer hafif ve olumluydu. Kendimi doğru zamanda doğru yerdeymişim gibi hissettim. O akşamdan sonra şarap dünyasında bir kariyerin benim için doğru şey olduğuna ikna oldum.
İlk başta tamamen şarap üzerine uzmanlaşmak konusunda çekincelerim vardı. Bu yüzden önce Uluslararası Ticaret ve İşletme Mühendisliği alanında yüksek lisans yaptım. Ancak daha sonra fikrimi değiştirdim ve teknik bilgileri öğrenmek için şarap konusunda bir sertifika almaya karar verdim. Bu, Wine and Spirit Education Trust tarafından verilen WSET sertifik asıdır. Şu anda dört seviyeyi de tamamlamış durumdayım. Ayrıca bu yıl Londra merkezli Master of Wine programına başladım. Bu program şarap konusunda kurslar, seminerler ve akademik çalışmayı içeriyor ve tamamlanması en az beş yıl sürüyor. "Şarap Ustası" unvanı şarap uzmanlarının kutsal kâsesidir - diploma dünyanın en prestijli diplomasıdır. Programın 70 yıl önce başlamasından bu yana sadece 413 kişi bu unvanı almaya hak kazanmıştır.
Profesyonel kariyerime 20 yaşında bir şarap tedarikçisinde çalışan bir öğrenci olarak başladım. Orada İngiltere ve ABD gibi ihracat ülkelerindeki ticari faaliyetlerden sorumluydum. Daha sonra bir şarap şirketinde ihracat direktörü olarak çalıştım. METRO AG'deki macerama Fransız, İtalyan ve Alman şaraplarının tedarikinde Şarap Müdürü olarak başlamadan önce iki buçuk yıl orada kaldım. Üretici tarafında geçirdiğim zamandan sonra alıcı tarafına geçmek ve dolayısıyla rolleri değiştirmek istedim. METRO'nun müşteri tabanı, burada çalışmayı gerçekten istememin nedenlerinden biriydi: Birlikte çalışması son derece heyecan verici olan restoran işletmecileri ve şarap ortaklarıyla çalışıyoruz. METRO olarak tedarikçilerimizle birlikte kendi cuvé'lerimizi de oluşturuyoruz - mağazadaki şaraplarımızın birçoğu müşterilerimiz için özel olarak tarafımızdan üretildi.
Oh, evet! Üretici tarafında geçirdiğim on yıl boyunca bu konuda çok deneyim kazandım. İhracat müdürü olarak görev yaptığım dönemde, sürekli olarak yüksek bir kalite seviyesi sunmamızdan ve şarabın lezzetinin ilgili pazarla eşleşmesinden sorumluydum. Dolayısıyla her zaman üretimin teknik sürecine dahil oldum. Ancak benim için bağcıların ve şarap üreticilerinin yetiştirme, hasat ve üretim süreçlerine dahil olmaları her zaman bir saygı meselesiydi. METRO'da da ortaklarımızla yakın ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Tedarikçilerimizin üzüm bağlarını düzenli olarak ziyaret ediyor ve yeni şarapları birlikte tadıyoruz. Tüm bunlar şarabın ardındaki süreçleri anlamak ve kendimizi üreticilerin yerine koyabilmek için çok önemli.
Bence bu ülkeye ve kültüre göre değişiyor. Bazı yerlerde kadınlar kesinlikle erkeklerden daha zor zamanlar geçiriyor. Ancak ben şahsen işimde cinsiyetimden dolayı hiç ayrımcılığa maruz kalmadım. Benim durumumda, insanların merak etmesine neden olan şey daha çok yaşım. 30 yaşındayım ama görünüşe göre 20 yaşında gösteriyorum 😀 Tedarikçilerin beni ciddiye alması için önce kendimi kanıtlamam gerektiğini düşünüyorum. Ancak METRO'da hiçbir zaman yaşım nedeniyle farklı muamele gördüğüm hissine kapılmadım.
Daha önce bahsettiğim "Şarap Ustası" unvanını alan en genç kişi 30 yaşındaydı - umarım 35 yaşına kadar dayanabilirim! Ama METRO'daki meslektaşlarım arasında muhtemelen en gençlerden biriyim, evet.
Genel olarak konuşursak, şarap uygun fiyatlı ve "içimi kolay" olmalıdır. Yani daha ziyade taze ve hafif, ağır değil ama karmaşık. Köpüklü şaraplar şu anda her zamankinden daha fazla satılıyor - şampanya ve prosecco gibi klasiklerin yanı sıra Fransız crémant'ı da. Alkolsüz şarap da gelecek için göz önünde bulundurulması gereken bir trend. Ve iklim değişikliğinin şarap trendleri üzerinde güçlü bir etkisi var.
Son on yılda çok şey değişti - çevresel tehlikelerin olmadığı bir yıl bile geçmedi. Yakın zamanda ABD'nin batısında çıkan orman yangınları üzüm bağlarının yüzde 20'sinin yanmasına neden oldu. İtalya'da kuraklık, fırtına ve sel 2023 yılında son 50 yılın en küçük şarap hasadına yol açtı. Provence'ta 2021 yılında büyük dolu taneleri üzüm bağlarının büyük bir bölümünü yok etmiş, Burgundy'de ise uzun süreli don hasadın büyük bir bölümünün kaybına yol açmıştır. Asmaların yaşam döngüsü çok hassastır ve hava durumu tahmin edilemez. Gelecekte çok daha fazla zorluk ve sorunla karşılaşacağız - Fransa'da muhtemelen 20 yıl içinde bazı şarap türlerini yetiştirmek için çok sıcak olacak.
Daha soğuk ülkelerdeki şarap endüstrisi iklim değişikliğinden kesinlikle faydalanacaktır. Örneğin ABD'nin doğu kıyısında, sıcaklıklar nedeniyle uzun süre gerçekten iyi asmalar yetiştirmek mümkün olmadı ve aynı şey İngiltere için de geçerli - şimdi orada köpüklü şarap ve şarap için asmalar yetiştiriliyor. Bu ancak son yıllardaki yüksek sıcaklıklar ve gelişmiş teknolojiler sayesinde mümkün oldu. Güney ülkelerinde gelecekte ısıya daha dayanıklı şarap çeşitlerinin yetiştirilmesi gerekecek. Kuzeydeki birçok bağcı, aslen Fransa'nın güneyinden gelen bir kırmızı şarap çeşidi olan Syrah'ı yetiştirmeye başladı bile. Isıya dayanıklılık çeşitten çeşide değişir. Bağcılar kesinlikle iklim değişikliğine uyum sağlıyor.
Şarap çok kişisel bir şeydir ve herkesin farklı bir zevki vardır. En önemli şey tadını çıkarmaktır! Ayrıca öğrenmeyi asla bırakmazsınız, çünkü şarap sürekli gelişir ve her zaman keşfedilecek yeni bir şey vardır. Ve şişenin üzerinde süslü bir isim olması otomatik olarak şarabın iyi olduğu anlamına gelmez 😉
Paylaşmanın değeri! Bence birlikte şarap içmek ve yemek paylaşmak var olan en iyi şey.
Formda kalmak için spor yapmayı seviyorum - ne de olsa şarap maalesef yüksek kalorili 😀 Bence her şey dengeyle ilgili. İşim ve özel çalışmalarım nedeniyle her hafta şarap tadımlarına katılmak zorundayım, ancak hafta sonları da kendi kişisel şarap ritüelim var: her Cuma akşamı şarap mahzenimden hafta sonu için iki veya üç şişe şarap seçiyorum. Ya arkadaşlarım ziyarete gelir ya da eşimle iyi bir şişe şarabın tadını çıkarırım.
