Şu anki görevinizde ana göreviniz nedir?
METRO sCore stratejimizin tüm bileşenleriyle birlikte 2030 yılına kadar uygulanması. Bu, pazar payımızı genişletmek, teslimat satışlarımızı daha da artırmak, toptan satış mağazalarımızı HoReCa müşteri ihtiyaçlarına daha da yoğun bir şekilde odaklamak ve dijital çözümlerle ilerlemek anlamına geliyor. Çalışanlarımız bunun için çok önemli. İster teslimat deposunda, ister satış ekibinde ya da mağazada olsun. Hepsini geleceğin zorluklarına uygun hale getirmek benim işim.
Müşterilerle doğrudan temasınız da var mı?
Elbette, benim için doğrudan müşteri temasından daha keyifli bir şey yok. İster mevcut, ister potansiyel, isterse yeni bir müşteri olsun. Ayda yaklaşık üç ila dört günümü satış ekibimizle birlikte seyahat ederek geçiriyorum. İster pazarda ister müşterinin tesislerinde olsun, bu aktif temas aynı zamanda sCore stratejimizin de temelini oluşturuyor. Müşteri memnuniyetini ölçmek ve iyileştirmek için düzenli olarak geri bildirim topluyoruz, böylece daha da iyi ve daha etkili olabiliyoruz.
Yöneticileriniz birbirleriyle irtibat halinde mi?
Hem düzenli bölgesel toplantılarda hem de Almanya'nın dört bir yanındaki meslektaşlarımızla çok iyi ve yapıcı bir diyaloğumuz var. Koronavirüs nedeniyle pek çok şey dijital ortamda gerçekleşmek zorunda kaldığından, Düsseldorf'taki merkezimizde nihayet yüz yüze görüşebildiğimiz için özellikle memnun olduk. Özellikle sCore'un uygulanması söz konusu olduğunda diğer METRO ülkelerinin başarılarından da faydalanıyor ve öğreniyoruz. Kazakistan'daki meslektaşlarımla da temaslarımı sürdürüyorum. Maalesef henüz onları şahsen ziyaret edemedim, ancak yapılacaklar listemde yer alıyor.
Şu anda aklınızda başka neler var?
Elbette tüm jeopolitik durum ve fiyat artışları gibi konular. Bu durumda müşterilere aktif olarak yardımcı olmamız benim için önemli. Doğrudan yardımcı olamasanız bile, aktif bir şekilde dinlemek çoğu zaman iyi bir şeydir. Sanırım hepimiz aynı şekilde hissediyoruz.