Dünyayı köfte ile kurtarmak

Ann-Kathrin Wohlrab, "Biz aslında normal bir restoranız - aynı şartlara ve her şeye sahibiz" diyor. O ve ortağı, Berlin'de Wiener Straße 34 adresindeki dükkanlarını sevgiyle "küçük atıştırmalık showroomu" olarak adlandırıyor. Wohlrab ve Schröder sadece bulabildiklerini aldıkları için menü her zaman tamamen değişiyor; bu bir hafta kırmızı lahana ve pancar, bir sonraki hafta tavuk ve ıspanak olabiliyor. Ann-Kathrin Wohlrab gülerek "Sadece patates her zaman mevcut" diyor. Wohlrab ve Mauritz Schröder, 2017'den bu yana en maceracı tatlarda lezzetli köfteler yapıyorlar - üstelik neredeyse tamamen ihtiyaç fazlası ve kurtarılmış gıdalardan. Kullanılan gıdaların kalite güvencesi, METRO Almanya ve SIRPLUS 'un yanı sıra gıda perakendecilerini de içeren işbirliği ortakları tarafından gerçekleştiriliyor.

"Ve fazla ya da biriktirilmiş gıda yiyen hiç kimsenin dezavantajlı durumda olmadığını. Kıymet bilmenin insanların zihninde yeniden yer etmesi gerekiyor." Tıpkı büyükannesinde olduğu gibi. Gastro'nun kurucusu, "Büyükannem her zaman tüm yiyeceklerini değerlendirir ve ertesi gün yerdi," diyor. "Berlin'de okuduğumda ve daha sonra bir ajansta çalıştığımda, bu yaşam tarzı, yemeğe yönelik bu bilinçli yaklaşım, günlük hayatımda kayboldu. Her zaman dolu bir buzdolabım vardı ve her zaman çok fazla şeyi çöpe atardım. Bir noktada bu beni o kadar rahatsız etti ki, sadece beni değil tüm toplumumuzu etkileyen bu soruna bir çözüm aramaya başladım."

Wohlrab ve Schröder'in köfteleri ilk kez SIRPLUS tarafından düzenlenen bir kitlesel fonlama etkinliğinde arkadaş çevrelerinin dışında test edildi. Küçük lezzetler peynir ekmek gibi satıldı ve mucitlerine sürekli olarak restoranlarının yeri soruldu - o zamanki plan köfteleri gıda perakendecileri aracılığıyla satmaktı. Ancak DingsDum'ın köfteleri yemek servisi için defalarca talep edildi. Ann-Kathrin Wohlrab, "Her şey çok hızlı gelişti - pratikte kendi başına bir hayat aldı" diye hatırlıyor. "Fotoğraf çekimleri ve röportajlar için talepler almaya devam ettik ve hatta bir restoranımız olmamasına ve her zaman ortak mutfaklarda yemek pişirmemize rağmen tanınmış şirketler tarafından rezerve edildik. İnsanların fikrimize olan ilgisi bize nihayetinde restoranı hayata geçirme cesaretini verdi. Yapacak o kadar çok şeyimiz vardı ki şüpheye düşecek zamanımız bile yoktu."

Ann-Kathrin Wohlrab yaratıcı bir geçmişten gelirken, iş ortağı Mauritz Schröder pazarlama ve yönetim geçmişinden geliyor. Wohlrab, "Bu, tasarım ve pazarlama açısından kendimiz çok şey yapabileceğimiz anlamına geliyor" diyor. İkili kendi kendini yetiştirmiş yemek tedarikçileri. "Çok okumak ve öğrenmek zorunda kaldık ve hala sürekli yeni deneyimler kazanıyoruz. Şu anda yaptığımız iş günlük ofis hayatıyla kıyaslanamaz. Müşterilerle doğrudan temas kurmayı ve bağımsız bir restoran işletmecisi olarak her gün yaşadığımız sürprizleri ve kararları seviyoruz."