METRO Ticaret Ofisi'nden Andrea Ceballos Mascarell ile bir gün

Toprak yağmur kokuyor. Bir gece önce bardaktan boşanırcasına yağmış - Málaga civarında nadir görülen bir durum. Andrea Ceballos Mascarell, avokado plantasyonu için bir nimet olan sık ağaçlardan oluşan dar sıraların arasından geçiyor. Sık yaprakların altında bolca saklı olan yemyeşil meyveleri yalnızca tam altında duranlar görebiliyor. Kaya gibi sertler. Yine de. Endülüs'ten gelen avokadolar üç gün sonra Paris'teki METRO mağazasına ulaştığında ya da METRO dağıtım servisi meyveleri restorandaki yemek şirketine getirdiğinde, mükemmel olgunluktadırlar: "Yemeye hazır."

Avokado üreticisi Frutas Montosa'dan Pablo Teutsch, 30 hektara varan avokado tarlalarını sulamak için kullanılan özel teknolojinin su tasarrufu sağladığını ve tüm meyvelerin elle hasat edilip daha sonra tek tek kontrol edildiğini yerinde açıklıyor. Frutas Montosa İspanya'nın önde gelen avokado yetiştiricilerinden biri ve Avrupa'nın en büyük guacamole üreticisi.

Andrea, üretim süreçlerini anlamak için bu gibi tedarikçi ziyaretlerinin önemli olduğunu söylüyor. Ama aynı zamanda ortakların METRO'nun gereksinimlerini daha iyi anlamaları için de önemli. Örneğin: "Perakendenin aksine, müşterilerimiz - profesyonel restorancılar - Cumartesi günleri çok fazla alım yapmazlar," diye açıklıyor Andrea. "Bunun yerine, hafta sonu menülerini hazırlamak için Perşembe günleri satın alma eğilimindeler." Başka bir deyişle, Pazartesi günleri daha büyük miktarlarda avokado sipariş ediyor. Bu da tedarikçideki hasatla ilgilidir.

Bulunabilirlik fiyatı belirler

Yer değişikliği, 24 saatten kısa bir süre sonra: Valencia, İspanya'nın doğu kıyısı, sabah 8.30. Ticari toplantı Andrea'nın ajandasındaki ilk randevu. Valencia Ticaret Ofisi'ndeki (VTO) diğer 30 meslektaşı gibi o da toplantıya sanal olarak katılıyor. Bir meslektaşı, ahududu hasadının bu hafta iyi geçtiğini söylüyor: "Özel bir teklif için yeterli hacmimiz var." Andrea dikkatle başını sallıyor. Ahudududan sonra sıra patlıcana, ardından brokoliye, kabağa ve domatese geliyor.

Sabah 9.30'da ekibiyle yaptığı toplantının konusu da domatesler. Bu kez bir konferans odasında fiziksel bir toplantı var. Büyük bir monitörde hedef ve gerçek değerleri içeren Excel listeleri gösteriliyor. Hangi talep tahmin edilmişti? Gerçekte ne kadar ve hangi fiyattan hasat edildi? METRO Chef özel markalı domateslere olan talep tahmin edilenden %25 daha fazla - bu nedenle Andrea'nın ekibi her hafta tüm tedarikçilerden gelen arzı kontrol ediyor.

Andrea, Kıdemli Ticari Alıcı/Satıcı olarak yaptığı işin özellikle nesini seviyor? "Birlikte çalıştığım en iyi ekip," diyor 47 yaşındaki Andrea gülümseyerek. "Gerçekten." Endüstriyel tasarım mezunu olan Andrea, Tunus'ta çalışmak da dahil olmak üzere kariyeri boyunca pek çok seyahat gerçekleştirmiş. Ekibi, VTO'daki 90 çalışandan dördünden oluşuyor.
Onlarla birlikte METRO Fransa'nın VTO aracılığıyla satın aldığı meyve ve sebzelerle ilgileniyor (bilgi kutusuna bakınız). Andrea, Fransız meslektaşlarını da kalbine almış durumda. Ticaret ofisi perspektifinden bakıldığında, METRO Fransa - kendi VTO ekipleri aracılığıyla mal tedarik eden her ulusal şirket gibi - temelde bir "müşteri". Andrea başını sallıyor: "Biz 'TEK METRO'yuz, böyle düşünüyor ve hareket ediyoruz."

Temel: yakın temas

Andrea, anahtarın iletişim olduğunu söylüyor. Örneğin, yerel pazarlardaki meslektaşların özel bir teklifin tedarik zincirinin başından itibaren yönetilmesi gerektiğini anlamaları için: Örneğin, özellikle çok sayıda ahududu yeni hasat edilmişse, buna uygun olarak yüksek bir hacim mevcuttur ve tedarikçiyle fiyat görüşmeleri bir seçenektir. Ticaret Ofislerindeki meslektaşlarımız bu "ortak tedarik" konusunda uzmanlaşmıştır; bireysel tedarik yerine birkaç şirketin bir araya getirilmiş talebi.

Andrea'nın ekip toplantılarında konuşmalar İspanyolca ve Fransızcanın renkli bir karışımı içinde gidip geliyor. Andrea Fransa'da doğmuş ve on yaşındayken ailesiyle birlikte Valensiya'ya taşınmış. Paris'le özel bir bağı olsa da ("Çocukluk anılarını geri getiriyor"): Onun evi Valencia'dır. Kalabalık caddelerin koşuşturmacasından hiç etkilenmiyor. İş gününün sonunda arabasını sakin bir şekilde muhtemelen şehrin en dar çok katlı otoparkına yönlendiriyor. Oğulları (15 ve 17), eşi ve onun çocuklarıyla (17 ve 22) birlikte şehir merkezinde yaşıyor. İşten sonra huzur bulduğu sığınağı: Kedi Lola. Miyavlayan hayvan, Andrea'yı eski dairesinin ön kapısında karşılıyor. Kanepede otururken, kedi kucağında memnuniyetle mırıldanırken, Andrea minimum sipariş miktarları hakkında konuşuyor; buna göre limonlar, kabaklar veya avokadolar palet başına sipariş ediliyor. Bir sonraki projesi. Andrea elbette ağırdan alıyor. Yoğun çalıştığı zamanlarda bile tecrübeli bir profesyonel.