Mutfakta çok yönlülük ve birçok menünün ayrılmaz bir parçası: somon balığının birçok hayranı var - ama aynı zamanda muhalif sesler de var. Şeflere sık sık şu sorular soruluyor: Somon sağlıklı mı yoksa zehirli mi? Çiftlik somonu yabani somondan daha mı iyidir? Ve: Çiftlik somonu ne kadar sürdürülebilir?
Çiftlik somonu, yabani somon, organik somon - çiğ, kızartılmış veya fırında: yenilebilir başka hiçbir balık somon kadar popüler değildir. Çiftlik somonlarının büyük bir kısmı Norveç'ten gelmektedir. Sadece 2022 yılında bu miktar yaklaşık 1,3 milyon tona, yani dünya somon üretiminin yaklaşık yarısına ulaşmıştır. Somon balığı, tam da muazzam üretim hacmi nedeniyle tartışmalardan uzak değildir. Aşırı avlanma, balıkçılık yöntemleri ve balık yetiştiriciliği tartışmanın anahtar kelimelerinden sadece birkaçı. Akuakültür somonu ne kadar sağlıklı? Balıkçılık ve akuakültür arasındaki fark nedir? Ve yemek şirketlerine tekrar tekrar soruluyor: Somon zehirli mi?
Bremnes Seashore Grup İletişim Sorumlusu Simon Nesse Økland, sıkı kontrollerin hem suyun hem de balığın kalitesini garanti altına aldığını vurguluyor. Norveçli balık çiftliği METRO' ya kendi markası METRO Chef için somon fileto tedarik ediyor. Økland, "Norveç Deniz Araştırmaları Enstitüsü somonlarımızı düzenli olarak analiz ediyor" diyor ve diğer şeylerin yanı sıra ilgili web sitesine atıfta bulunuyor. "Numuneler, izin verilen sınırların üzerinde herhangi bir kirlilik kanıtı göstermemektedir." Bremnes Seashore da kendi kontrollerini gerçekleştirmektedir: Şirket her gün 200 numunede bitmiş filetodan üretim holü zeminindeki bakteri içeriğine kadar çeşitli ölçüm değerlerini izliyor. Risk grupları veya hamile kadınlar belirli gıdaların tüketimine ilişkin kişiselleştirilmiş bilgiler edinebilir; beslenme önerileri Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi gibi kurumlar tarafından sağlanmaktadır.
Akuakültür veya su ürünleri yetiştiriciliği, suda yaşayan organizmaların, bu durumda balıkların, kontrollü bir şekilde yetiştirilmesini ifade eder. Balıklar çeşitli aşamalardan geçer: üreme tankındaki yumurtadan, somonların tatlı su balığı olarak büyüdüğü daha büyük muhafazalara kadar. Tıpkı vahşi doğada olduğu gibi, somonlar nehirlerde, yani tatlı suda yumurtadan çıkar ve sonra denize göç eder. Tek fark, akuakültürde bunun doğal yaşam koşullarını taklit eden tanklarda gerçekleşmesi ve en katı hijyen koşullarıyla insan gözetimi altında kontrol edilmesidir. Tatlı suda yaklaşık 48 hafta ve acı suda on iki hafta daha geçirdikten sonra, balıklar yaklaşık 500 gram ağırlığa ulaştığında, özel bir nakliye gemisi kullanılarak denizdeki geniş muhafazalara taşınırlar.
Bremnes Seashore'da deniz çiftliğinin muhafazalarının çevresi 160 metre, derinliği ise 40 ila 70 metre arasında değişiyor. Bremnes Seashore Grup İletişim Sorumlusu Simon Nesse Økland, "100.000 ila 120.000 balıkla düşük bir stoklama yoğunluğuna sahibiz," diyor ve ekliyor, "bu da sektör normlarından daha az." Hayvanlar ne kadar derinde yüzeceklerini kendileri seçebiliyor, doğal deniz akıntısı ağların arasından engellenmeden akıyor.
Tatlı su üreme havuzu
Gerçek şu ki somon balığı yırtıcı bir balıktır. Deniz kaynaklarından gelen besinler, özellikle de deniz proteinleri olmadan hayatta kalamaz. Ancak Bremnes Seashore gibi somon çiftlikleri mümkün olduğunca bitkisel kökenli alternatif hammaddeler kullanmaya çalışmaktadır. Yosun yağı, normalde kullanılan balık yağının bir kısmının yerini almaktadır. Yağmur ormanlarından soya elde edilmemesi gibi kendi koydukları katı kurallar da genel CO2 ayak izini azaltmaktadır. Aksi takdirde insanlar tarafından yenebilecek balıklar hiçbir koşulda Bremnes Seashore'daki balıklara yedirilemez.
Mümkün olduğunca az balık unu ve balık yağı ile beslenmenin yanı sıra enerji ve su tüketimi de şu soruda önemli bir rol oynamaktadır: Çiftlik somonu ne kadar sürdürülebilir? Örneğin, atık su yeterince arıtılmalı ve ideal olarak tesislerde yeniden kullanılmalıdır. Bremnes Seashore'da durum böyledir: biyofiltreler yetiştirme tanklarında kullanılan suyu tekrar tekrar arıtarak yüzde 98'inin dolaşımda kalmasını sağlar. Buna ek olarak, diğer gerekliliklere uygunluk yılda yaklaşık 100 denetimle devlet kurumları, sertifikasyon kuruluşları ve iç müfettişler tarafından izlenmektedir.
Bremnes Seashore'da antibiyotik kullanılmıyor: "1992'den beri antibiyotik kullanmıyoruz" diyor Økland. Balık sağlığının her şeyden önemli olduğunu vurguluyor - gelecekte antibiyotik kullanımını kategorik olarak dışlamıyor, ancak her zaman mevcut koşullara bağlı olarak karar veriyor. Ancak şu an için antibiyotikler bir sorun teşkil etmiyor, çünkü balıklar bir aşılama programıyla hastalıklardan korunuyor: çiftlikten denize gitmeden önce her balığa yedi farklı hastalığa karşı aşı yapılıyor.
